Weightlifting Fairy Kim Bok Joo: Dizi Yorumlaması


Geçenlerde başlayıp bitirdiğim ve izlemekten zevk aldığım bir diziyi konu alacağım bugün. Umarım yazıyı okurken eğlenir ve sıkılmazsınız, iyi okumalar! 

Kim Bok-Joo (Lee Sung-Kyung) başarılı bir kolej bayan haltercidir. Babası küçük bir tavuk restoranı yürütmektedir ve amcası ise bir aktör olmak istemektedir. Bok Joo çok neşeli bir kişiliğe sahiptir ve güçlü bir adalet duygusu vardır.
Jung Joon Hyung (Nam Joo Hyuk) kolej öğrencisidir ve alanı yüzmedir. Olaylar ise bir gün bu ikilinin kolejde tanışmalarıya başlar.

Aşağıda ki yazılar spoiler içerebilir.
Bu yüzden diziyi bitirmeden okumamanızı tavsiye ederim.

________________________________________________________________________________

Son dönemin popüler dizileri arasına girmiş bir dizi olarak oyuncuları ve konusu çok tatlıydı. İzlerken pek merak uyandırmıyordu, daha çok aşk ve normal hayatın üzerinden baz alınmış bir diziydi. Yani böyle içinizi pır pır edecek türden.
Alışılagelmişin dışında bir konuydu. Normalde bilirsiniz, zengin kötü çocuk olur, birde masum, utangaç fakir bir kız. Burada ise öyle değil, kız nerdeyse ilişkide dominantlaşıyor. Çünkü BokJoo biraz dobra ve kendine güvenen bir kişilik. Zorlama hareketleri olmayan, ve tatlı davranmaya çalışmayan biri. Erkek ise zengin değil, annesi onu terk etmiş ve teyzesinde yaşıyor. Kötü değil, aksine aşırı tatlı. Kıza diğer 2009 kore dizileri gibi al, şunu yap gibi emirler verip banane tavırlarında takılmıyor. Ve genelde ilk aşık olan kız olur, ama dizimizde tam tersi. Erkek aşık oluyor ve kız onu o zamanlarda sevmese bile peşinden gidip bırakmıyordu. İşte bu da çok sevdiğim bir noktaydı. Her zaman biz kızları peşten koşturmaları bir süre sonra rahatsız ediyordu beni çünkü. Hatta bir süre sonra diyorsun ki "Bu kızın hiç mi gururu yok ya", çünkü erkek ona neler yapsada, peşinden dolanır. Bak çok seversin tamam ama, bu kadarı da gerçek dışı bence. Kıza zaten önceden bir masum utangaç imajı veriyorlar, sonra ki hareketleri uyuşmuyor bu imajlarıyla. Ya da bir kaç ay içinde değişiyor hemen, ki bu da gerçek dışına girme etkenlerinden bir tanesi.
Biraz yukarlarda erkek peşinden koştu demiştim ya hani. Kızların peşinden koşması konusuyla alakası yok onun. Çünkü kız erkeğimize kötü bir şey yapmıyordu, hatta izin veriyordu; Ona kendisini aşık etmesine.


Ama ilişkileri çok tatlı değil miydi? Dürüst olalım. İkisini gördükçe içim bir hoş oluyor, kalbimin en derinliklerinde yatan shipper kişiliğim kendini açığa çıkarıyor, en fanatik destekleyicileri oluyorum.


Ve böyle cıvık cıvık bir ilişkileri de yok hani, izlerken gülüyorsunuz da. Bokjoo'nun sinirlendiğinde Joon Hyung'a vurması bile ayrı bir komedi. (Şimdi tabii komik geliyorda, kızımız halterci, acıyordur büyük ihtimal, Joonhyung'a da acımak lazım)

İlişkilerinin ilk başlarında arkadaşlardı, ve Bokjoo Joonhyung'a sinir olurdu. Joonhyung'un da bu hoşuna gider, onunla devamlı ilgilenirdi. Hele şu "tombik" demesi, beni benden alırdı. Çok tatlı değil mi?



Çok tatlı demişken, bu çifti unutmak olmazdı; SunOk ve Taekwon. Başlarda pek bir şey olmadı ama dizinin son bölümlerinde birbirlerine ilgi göstermeye başladılar. VE YİNE ÇOK TATLILARDI. (Sanırım bu yazıda 9283924834 tane tatlı kelimesi bulanacak) Birbirlerine çok zıtlar aslında, kızımız pek bir cool, soğuk bir izlenim yaratıyor. Taekwon ise her şeye aşırı tepki veren tatlı bir kişilik. Ama ne demişler, "zıt kutuplar birbirini çeker".


Dizi de arkadaşlıklara da değinmek istiyorum az. Şu zamanlarda cidden böyle arkadaşlar bulmak zor. Birbirlerinin hep yanında olan, popülerliğe önem vermeyen ve karşısındakini olduğu gibi seven doğal arkadaşlıklar eskide kaldı hep. Şimdi herkesin derdi kendini birilerine göstermek ve tanıtabilmek. Bence bu üçlünün arkadaşlığı da, günümüzün karanlığını aydınlatırcasına ışıldamış.


Dizide anlamadığım nokta şuydu, şimdi Joonhyung'un eski sevgilisi olaylara girdi felan anladım oraları da, kızı ilk baştan kötü yaptınız. Sonrasında ise birden iyi oldu. Yani kötü devam etseydi de dizide bir kaç atraksiyon olsaydı. Birde boş boş kızı gösterdiler. Jimnastikte başarılı olamayışını felan. Tamamen gereksizdi yani. Göstereceksen kız bir şey yapsın, yapmayacaksa da dizide ki işi ne?
Birde şu doktoru sevme işini uzattılar gibime geliyor benim, hani en önceden Joonhyun'a karşı bir şey hissetmeden önce Bokjoo hoşlanıyordu ya. Diyorum, bu kız ne zaman onu bırakacakta ne zaman asıl erkeğe aşık olacak? Sonunda mutlu bitti ama, yine de biraz uzattılar şimdi, doğruya doğru.

Diziye bu yüzden "çok iyi" diyemeyeceğim, bir kaç problemler vardı ama yinede izlemenizi öneririm. Özellikle aşk ve komedi türlerini seviyorsanız.

Yazım bitmeden bi iki bişey söylemek istiyorum;
Sanırım bu dizi iki başrolümüzünde ilk başrol olma deneyimleriydi. Ve bence çok iyi bir iş çıkarttılar. Hep yan rollerde içlerinde ki cevherleri gösteremiyorlardı, bu onlar için güzel bir fırsat olmuş açıkcası.
Ve demeden geçemeyeceğim, bu dizide Sungkyung kızımız ciddi anlamda parlamış. Aslında her rolde kendini gösterebilen bir tip ama başrolde ve iyi bir rolde olmasının etkenleri bunu ikiye katlamış.
Mimikleri felan o kadar iyi ki, yerinde sizi tek bir haraketle güldürüp, ağlatabilir. Şahsen ben onu ilk defa Cheese In The Trap'te izlemiştim. hem yan hemde kötü rolde olmasına rağmen sevmiştim onu, çünkü bazı aktör ve aktrislerin aksine yok imajım çizilir, yok komik çıkarım zihniyetinde değil, cidden ne hissediyorsa veya ne hissetmesi gerekiyorsa, onu yüzüne ve hareketlerine de yansıtıyor ve bu doğallığı izleyici de hissettiği için ister istemez bir bağ kuruyorsunuz. Samimi geliyor.
İlerde daha iyi projelerle daha büyük şeylere imza atmaları büyük olanak.
Mümkünse  yine aynı ikili aynı dizide olsun ;)


Kendinize iyi bakın, gelecek yazımda görüşmek üzere!

Hiç yorum yok:

Blogger tarafından desteklenmektedir.